Posts

Sosyal Medya Her Şeyden Önce mi Geliyor?

Dün yine maalesef istemeyerek de olsa bir video gördüm, görmez olaydım. Kadını takip de etmiyorum ama her yerde karşımızda. Bu kişi maalesef Dilan Polat. Eskiden acılar paylaşılmazdı, saklanırdı. Yas, kalpte yaşanırdı. Şimdi ise ekranlarda Dilan Polat’ın sosyal medya bağımlılığı yıllardır konuşuluyor. Günde onlarca hikâye paylaşması, içerikten ibaret bir hayat yaşaması... Şimdi ise bu bağımlılık, sadece kendisini değil, çevresindekileri de etkiliyor gibi görünüyor. Dışarıdan bakıldığında bu olay sadece bir story gibi görünse de, aslında toplumsal belleğe kazınan önemli bir an: Arkadaşım dediği insan, ablasının yasını tutarken bile story çekiliyorsa – ya da buna yönlendiriliyorsa – burada bir şeyler gerçekten kırılmış demektir. Eskiden acılar paylaşılmazdı, saklanırdı. Yas, kalpte yaşanırdı. Şimdi ise ekranlarda. Bir kaybın ardından paylaşılması gereken belki bir dua, bir sessizlikken; ekranlarda paylaşılan, “helva kavururken story” oluyor. Hem de yönlendirmeyle, bir nevi "içerik ü...

Dünyanın En İyi Filmi: Yüzüklerin Efendisi

  Bazı filmler vardır izlenir, bazıları ise insanın ruhuna işlenir… Yüzüklerin Efendisi (The Lord of the Rings) işte tam da öyle bir film. Aradan ne kadar zaman geçerse geçsin, her izleyişte kalbimde aynı heyecanı, aynı özlemi hissettiriyor. ⏳ Bir Zamanlar Orta Dünya’da… Gençliğimde sabırsızlıkla beklerdim bu filmlerin devamını. Acaba bir gün “Ahhhhhhhhh Yüzüklerin Efendisi 4” gelir mi? Peter Jackson yeniden kameranın başına geçer mi? Elbette biliyordum, hikâye tamamlanmıştı ama içimdeki çocuk hep bir umut taşıdı. Aradan  yıllar geçti. Şimdi dönüp bakıyorum da, ne zaman bir Orta Dünya sahnesi görsem içim burkuluyor. Öyle bir evren, öyle bir anlatı ki insanın ruhunda iz bırakıyor. Sanki biz de o uzun yolculukta Frodo'nun yanındaydık. Sanki Gandalf "You shall not pass!" diye haykırırken biz de Balrog'a karşı duruyorduk. Bir kitap anca bu kadar güzel dile gelebilirdi. 🎭 Karakterler Efsane Oldu Gandalf : Bilgeliğiyle ışık gibi doğan, kelimeleriyle yol gösteren...

Türk Filmlerinin Yok Artık Dedirten Detay Hataları

  Türk Film Yönetmenlerinin Dereyi Geçip  Detaylarda Boğulmaları!  1. Çok Az Eşya ile Evden Ayrılmaları  Türk filmlerinde karakterler evden ayrılırken genellikle hayatlarını tamamen geride bırakıyorlar. Ama ellerinde sadece minicik bir çanta ve iki parça eşya , bazen sadece bir poşet oluyor! Hani bu insanlar nerede kalacak, ne giyecek, hangi eşyayı aldı belli değil. Sorun şu, diğer bölümlerde hep farklı farklı kıyafetler giyiyorlar, Gerçek hayatta evden taşınmak bu kadar kolay mı? Keşke öyle olsa! 2. Boş Valiz Bu hatayı çok usta yönetmen dediğimiz Yavuz Turgul bile yaptı, inanamadım Şener Şen'in elinde bomboş bir valiz vardı, bu çok büyük yönetmenlik hatasıdır ve hemen hemen hepsi yapıyor. 3. Sabah Makyajlı Uyanan Karakterler Sabah kalktıklarında genelde makyajları kusursuz, saçları tertemiz. Oysa gerçek hayatta kim sabah ilk kalktığında böyle göz alıcı olur ki? Biraz daha gerçekçilik beklerdik. Kamera açısı mı, set ışıkları mı bilinmez ama bazen bu durum hik...